Nöral Terapinin Tarihçesi

1920’li  yıllarda  ‘’Huneke ‘’isimli tıp doktoru  iki kardeşin eskiden  uygulanan ama unutulmaya başlanan bir  metodu  bir hastalarında tekrar kullanmak  istemeleri  ve  iyi sonuç  alınca da bunu geliştirmeleri ile tekrar gündeme gelmiştir.

‘’Nöralterapi’’ deyimi,  iyileşme  elde  etmek için vegetatif  sinir sistemi üzerine etki etmek veya uyarmak anlamında  kullanılmaktadır ve etki mekanizması da bu sistem üzerinden açıklanmaktadır.

Vegetatif  (Otonom ) sinir sistemi  vücudumuzda çok  geniş bir elektriksel ağ yapısı (network ) içindedir.Bu sistem birbirinden farklı ancak birbiri ile  uyumlu  çalışan sempatik ve parasempatik sistem adı verilen iki  farklı bölümden oluşur.

Prof. Dr. Pischinger bunu ‘’hücre- çevrel  sistem ‘’ ( Cell enviorement  system  ) olarak  adlandırmıştır. Otonomik sinir sistemi  ve  kan damarlarının uç uzantıları her  hücrenin  çevresindeki   sıvının içinde sonlanır. Burada metabolizma ve yaşam  ile ilgili  çok önemli biyokimyasal ve biyofiziksel işlemler oluşur. Buradaki denge sağlık demektir, bu dengenin bozulması ise hastalık demektir.

Prof. Dr.  Ricker’ e göre  mekanik, termal, elektromagnetik, kimyasal,  fiziksel, toksik, mikrobik…. tüm bilinen  uyaranlar afferent sempatik nöronların frekans  ve  amplitüdlerinde değişiklik   yapar.

Uzun süreli araştırmalar sonucunda sağlıklı hücrelerin hastalıklı hale  dönmesine  sebep olan zararlı uyaranın etkisinin hücre  yada hücre  duvarına  değil sempatik sinir  lifleri üzerine  olduğu  gösterilmiştir.

Avrupa’da  ağrı  tedavi  merkezlerinde   çok sık kullanılan bir yöntemdir. Ayrıca vücutta  biriken toksinlerin  atılmasında   çok önemli rol  oynar. Detoks programlarında mutlaka  uygulanmalıdır.

Kaynak www.akupunktur.gen.tr

TÜRKİYE’DE NÖRALTERAPİ

2004 Yılında ülkemizde Bilimsel Nöralterapi ve Regülasyon Derneği (BNR) kurulmuştur.  Bu dernek, Uluslararası Huneke’ye göre Nöralterapi derneğinin (IGNH) kabul ettiği eğitimler vermekte ve Türk hekimlerini bu konuda eğitmektedir.

Nöralterapi Prof.Dr.Hüseyin NAZLIKUL’un öncülüğünde IGNH eğitim müfredatına ve sistematiğine uygun olarak Türk hekimlerine açılmıştır,bu kapsamda Nöralterapi eğitimleri verilmiştir. Daha sonra bu eğitimlere Bilimsel Nöralterapi ve Regülasyon Derneği kapsamında diploma verilerek Nöralterapi eğitimi alan hekimler bu konuda yetkilendirilmiş ve sertifikalandırılmıştır.

Prof.Dr.Nazlıkul hem Türkiyedeki Nöralterapi derneğinin hem de IGNH’ın eğitim görevlisi olarak 1996 yılından bu yana IGNH bünyesinde eğitmen eğitmenliği görevini yürüten 4 bilim adamından biridir. Türkiyedeki Bilimsel Nöralterapi ve  Regülasyon Derneğinin başkanıdır. 2008 Mayıs ayında Nöralterapi çalışmalarından dolayı Hunuke madalyasına layık görülmüştür.